Mahallenin kasabı

5 Kasım 2014

“Bir günde 520 kilo et sattığımı bilirim”
Kanaat Et ve Tavuk Pazarı, Kumkapı
Müfit Ünal – Şevket Ünal

Kumkapı’da meyhanelerin, eğlence yerlerinin sıra sıra dizildiği sokağın sonundan sola dönünce köşede küçük bir kasap dükkânı var: Kanaat Et ve Tavuk. Müfit Ünal, babası Şekvet Ünal’dan devralmış dükkânı. 36 yıldır aynı adreste sürdürüyor baba mesleğini. Baba Şevket Ünal da oradaydı biz gittiğimizde. Sadece haftada bir gün geçiyormuş tezgâhın başına, o da pazar günleri… Diğer günler oğluna emanet etler. Ünal ailesi Erzincanlı. Şevket Bey 1961’de gelmiş İstanbul’a ve kasaplığa başlamış. 1978 yılında da şimdiki dükkânı açmış.

Eski Kumkapı’yı anlatırken neredeyse gözleri doluyor Şevket Bey’in: “Eskiden insanlar dükkânlarının, evlerinin kapısının önünde oturur, çay ikram ederlerdi birbirlerine. Kadınlar için de daha rahattı buralar. Ama şimdi öyledeğil. Bütün gün oturuyorum şu dükkânın önünde, bir tane buranın insanı geçmiyor, herkes yabancı. Eskiden Ermeniler, Rumlar çok fazlaydı bu semtte. Esas müşterimiz de onlardı zaten. Eti bilen, anlayan, yemek zevki olan insanlardı. Ama gittiler ne yazık ki, keşke gitmeselerdi. Eğer o kültürden bir şeyler kapabilseydik, çok farklı bir toplum olurduk.” İstanbul’un eski semtlerinde esnaflık yapan kiminle konuşsak hep aynı şey oluyor… Kasabından balıkçısına herkes eski gayrımüslüm komşularını özlüyor, anıyor… Tıpkı Şevket Bey gibi…

Dana etini Afyon’dan kuzu etini Konya’dan alıyorlar. Dana eti biraz daha fazla satılıyor. “İyi et ilk önce renginden anlaşılır” diyor Müfit Bey, “Pembeye yakın orta yağlı et daha lezzetlidir. Şimdi insanlar yağsız et istiyor ama et dediğin biraz yağlı olmalı. Yeni yeni öğrenmeye başlıyorlar neyse ki. Marketlerin çoğalması ile et satışları düştü, tabii etin lezzeti de. Hazır kıymayı markette satıyorlar ama bize sattırmıyorlar.” Peki, artık daha mı az et yiyor insanlar? Et tüketimi ne durumda acaba? Şevet Bey alıyor sözü: “Eskiden daha çok et tüketilirdi. Hiç unutmam, 1980’li yıllarda bir cumartesi günü, tam 520 kilo et sattığımı bilirim bu dükkânda. Ellerim yara olmuştu et kesmekten”. Vedalaşıp ayrılırken sön sözleri çınlıyor kulaklarımızda Şevket Bey’in, “Buralar Sultanahmet gibi olabilirdi. Bozulmasaydı iyiydi ama olmadı.”

YORUM

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.