Dünyanın en iyi 50 restoranı

2014 yılının en iyi restoranları dünyaca ünlü yemek dergilerinin editörleri, aşçılar, yemek yazarları ve yemek severlerden oluşan bir jüri tarafından seçildi. Ambiyans, lezzet ve kalite açısından değerlendirilen bu seçkin restoranlar listesinin en üst sırasında Kopenhag’da bulunan ‘Noma’ yer alıyor. Henüz Türkiye’nin yer almadığı listede ABD, İngiltere, İspanya ve İtalya gibi ülkelerden ünlü restoranlar var.

Resmi olarak 2002 yılına kadar ‘Dünyanın en iyi restoranı’ yoktu. Buna en yakın şey, açıklanan ilk 100 listesi ya da Michelin rehberinin verdiği üç yıldızdı. Sonra Joe Warwick, diğer şefler ve İngiliz ticaret dergisi, çoğunluğu İngiliz şeflerden oluşan seçeneklerin arasında bir anket yapmaya karar verdi. Ancak bu durum daha az bilinen restoranların da dikkat çekmesine olanak sağladı. Rene Redzepi’nin Copenhagen’s Noma’sına bakarak bu listenin olağanüstü gücüne tanık olabiliriz. Restoranını, bu liste öncesinde küçük bir kitle dışında neredeyse hiç kimse bilmiyordu. Daha sonra, 2010 yılında, Noma bir numara oldu ve telefonları bir daha hiç susmadı.

Current Restaurant dergisi yazı işleri müdürü William Drew, bu ödüllerin ardından yayınlarının daha iyi konuma geldiğini itiraf ediyor. “Bu ödüller yan işim olarak başlamış olsa da, sonrasında görevimin bir parçası oldu ve şimdi ise hemen hemen bütün işim haline geldi” diyor. Organizasyon dünyanın 26 değişik bölgesinde düzenleniyor. Özellikle aşçılar, yemek yazarları ve diğer seyahat ve yemek severler ile toplam 936 seçmen bulunuyor. Kendi bölgelerindeki restoranlar için yedi, kendi bölgeleri dışındaki restoranlar için üç oy hakları var.

Trevor Gulliver, Londra’daki St John restoranın ortağı. O, kazandıkları başarının en azından bir kısmının, verilen oylar sayesinde insanları restoranlarına çekmeye katkı sağladığını düşünüyor. “Bir kez kazandıysanız eğer ve ilk 10’un ya da ilk 50’nin içine girmiş bir restoranınız varsa, bu istihdam demektir. ‘En İyi 50’ galip geldi; çünkü çok sayıda şefin de desteğini aldı. Ama kazananlar zaferlerini ellerinde tutabilmek konusunda oldukça dikkatli olmak zorunda. Bir tutam tuz bile hatırı sayılır derecede önemli’’ diyor.

Michelin oldukça önemli bir güç ve son derece de değerli. Bugün dünyada üç yıldıza sahip 109 restoran bulunuyor. Bu listelere çok fazla bağlanmamakta fayda var. Ancak bu kavram aldatıcı olsa bile, dünyanın ‘resmi’ olarak en iyi restoranında yemek yemeniz artık mümkün…

1- NOMA
Kopenhag, Danimarka
EZBER BOZAN İSKANDİNAV YEMEKLERİ

Şef ve aynı zamanda iş yeri sahibi Rene Redzepi’nin, durumunu dramatik bir şekilde ‘orta yaş krizi’ olarak adlandırmasını takiben Noma, ‘Dünya’nın En İyi 50 Restoranı’ listesinde tekrar yerini aldı. Geçtiğimiz yıllarda listede ikinci sıraya gerileyen Noma, yakın zamanda yeni bir yaklaşım ve enerji ile değişime uğradı. Yemeklerinin çoğu artık daha basit olsa da, özgünlükleri azalmış ya da İskandinav yöresiyle daha az bağlantılı hale gelmiş değil. Akşam yemekleri için 45 kişiyi ağırlama kapasitesine sahip restoran, Kopenhag limanı üzerinde yer alıyor. Menüde yer alan ‘sınırsız atıştırmalıklar’ sayesinde Noma’nın yiyeceklerini tadabilir, karamelize süt ve morina karaciğeri, deniz kestanesi tostu gibi özgün lezzetleri deneyebilirsiniz. Şef Redzepi’nin yemekleri arasında; şaşırtıcı, yüzünüze bir tokat gibi inen ve hayatta olduğunuz için mutlu hissettiren lezzetler de var. Yerinde saymaktan memnun olmayan Redzepi ve ekibi, 2015’in başında iki ay boyunca Japon mutfak malzemeleriyle kendi felsefelerini uygulayabilmek için çalışacaklar. Noma, bir kez daha dünyanın zirvesinde olmanın onuncu yıl dönümünü kutluyor.

2- EL CELLER DE CAN ROCA
Girona, İspanya
EŞSİZ KATALAN LEZZETLERİ

El Celler de Can Roca, Katolanya’da yer alan yerel ve köklü bir aile restoranı. Listede yaklaşık 10 yıldır öne çıkıyor. Öyle ki geçen yıl bir numaraya ulaşmış ve gastronomik kahramanlıkları sayesinde küresel bir güven kazanmıştı. Joan ve Josep kardeşler, restoranı 1986 yılında, Girona’nın bir işçi sınıfı banliyösünde, ailelerinin işlettiği basit bir restoranın yanında açtılar. 2007 yılında kendilerine ait mevcut binalarına taşındılar. Şarap meraklısı başarılı şef Joan, yaşça oldukça genç olan kardeşi Jordi ve pasta şefi Josep, gastronomik bir kutsal üçlü olarak kendilerine bir yol çizmeye başladılar. El Celler de Can Roca’ya gelen konuklar, dünyanın en iyi misafirperverliği ile karşılanıyor. Katalan malzemelerinin yüksek hassasiyeti ile pişirilen yemeklerin duyguları ve hatıraları; görsellik, tatlar ve kokular aracılığı ile yansıtılıyor. Deniz anemonu salatası, escabechedeki yosun gibi oldukça özen gösterilen bazı yemekler öne çıkıyor. 55 kişilik akşam yemeği salonunda yemekler, salonun merkezindeki camla çevrili üçgen bahçede yeniliyor.

3- OSTERIA FRANCESCANA
Modena, İtalya
GEÇMİŞ VE GELECEĞİN BİRLEŞİMİ

Üçüncü kez listeye girmeyi başaran Osteria Francescana, listede yeterince temsil edilemeyen milletler için bayrağı dalgalandırmaya devam ediyor ve İtalyanların köklü mutfak geleneklerini yansıtıyor. Şef Massimo Bottura, yeniliklerin peşinden giderken aynı zamanda da gelenekleri devam ettiriyor. Şefin, tagliatelleli muhteşem tortellinisi tadılması gereken çok özel bir lezzet. Kaz ciğeri parçaları ve parmesanın mutfaktaki beş çağı gibi modern klasiklerle beraber, balzamik sirke ve fındıkla çevrilmiş bir dondurma tatmak da mümkün. Yurt dışından gelen konuklar, restoranın lüks yemeklerini tercih eden İtalyan konukların sayısının oldukça yüksek olduğunu kolayca fark edecek. Restoranda yeni keşfedilmiş yemekler, ‘kamuflaj’ içeren bazı örnekleriyle birlikte sunuluyor. İlk kez Osteria Francescana’nın mutfağını deniyorsanız, ekibin ve restoranın gerçek ruhunu anlamak için her kategoriden bir yemek tatmanız tavsiye ediliyor.

4- ELEVEN MADISON PARK
New York, ABD
MONOTONLUK İÇİN PANZEHİR

New York’ta Credit Suisse binasında yer alan bir restoran sizi şüpheye düşürebilir. Sonuçta, küresel finansal hizmetler ve yemek pek de yakın dost sayılmaz. Ancak Eleven Madison Park’ın şefi Daniel Humm ve ortağı Will Guidara’nın zarif art deco tarzındaki restoranı sıkıcı olmayan bir deneyim sunuyor. Bu restoranda hiçbir şey alışıldık ve monoton değil. Örneğin, her an elinde bir deste kâğıt taşıyan garsonlar görebilir, havuç tartarı kullanma dersi alabilirsiniz. Akşam yemeği, soyulmuş taze turp ve bıldırcın yumurtası içeren çeşnilerden yapılan tercihler eşliğinde sunuluyor. Geniş yemek odasının ihtişamı göz önüne alınacak olursa mekânda, pencereler ve ahşap zemin gösterişli bir izlenim veriyor. Bu da yemeği daha da eğlenceli ve çekici hale getiriyor. Son zamanlarda Kuzey Amerika’daki pek çok restoran da mekânlarında bu ilginç konsepti uygulamaya başladı.

5- DINNER BY HESTON BLUMENTHAL
Londra, İngiltere
YÜKSEK AROMALI YEMEKLER

2011’den bu yana hizmet veren ve Heston Blumenthal tarafından işletilen Dinner, kendi yolunda iyi bir üne kavuşarak ilerliyor. Kızarmış ananaslı et, meyve ve alkollü kek içeren özgün yemekler dünyada şimdiden ikonik statü kazanmış durumda. Blumenthal’ın sağ kolu Ashley Palmer Watts’un Londra Knightsbridge’de bulunan Mandarin Oriental Hotel’deki restoranı tam anlamıyla İngiliz tarihiyle ilgili. 1300’lere kadar uzanan, merak ve keşif dolu tarifler adeta geçmişe bir yolculuk gibi… Bu yemekler menüde yeni çağın pişirme teknikleri ve çağdaş malzemeler ile yapılan 21. yüzyıl yemekleri ile birlikte sunuluyor. Örneğin Bohemian keki… Söz konusu kek, 1891 yılında yayınlanan ‘Marshall’s Larger Cookery Book of Extra Recipes’ adlı kitapla tarihsel bağlantılara sahip. Basit bir çikolatalı limonlu kek, greyfurt reçeline batırılmış çikolatalı bir tatlı olarak ortaya çıkıyor ve dondurma ile servis ediliyor. Restoran, kalıcı etkisi olan tatlar sunmak konusunda oldukça iddialı.

6- MUGARITZ
San Sebastián, İspanya
HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

San Sebastian tepelerinde yetişen meşe ağacından adını alan Mugaritz, zirvedeki restoranların arasında dikkat çekiyor. Şef Andoni Luis Aduriz’in restoranında her şeyin kesin bir sebebi var. Restorandan yayılan barbekü kokusu özellikle yetişkin konuklara çocukluklarını hatırlatmak için tasarlanmış. Mugaritz’de yemek yemek her an tatlı sürprizlerle karşılaşmak anlamına gelebilir. Akşam yemeklerinde rezervasyondan önce menüye erişilmesine izin verilmemekle beraber, kişiselleştirilmiş bir dizi yemek serisi sunuluyor. Aroma, doku ve lezzet ile oynayarak bazı kombinasyonlar oluşturulurken, diğer yandan duygu veya hikâyelere de yer veriliyor.

7- D.O.M
São Paulo, Brezilya
DİKKAT ÇEKİCİ KREASYONLAR

Alex Atala D.O.M’u açtığında, restoran Fransa ve İtalya’nın en iyi restoranları arasında yer almaya başladı. Restoranın isminin anlamı ‘Tanrı mükemmeldir’. Bugün D.O.M, Güney Amerika’da yiyecek içecek sektörünün en tepesinde yer alıyor ve Alex Atala, dünya çapında bir paya sahip. Öncü şef, kendi menülerine özel malzeme bulmak amacıyla tarihçi ve botanikçi olarak çalışmalar yürütüyor. Bu sayede yalnızca kendi ülkesinin yiyeceklerine değil, yurt dışında da çok sayıda bilinmeyen yiyecek ve malzemeye ulaşıyor. Üst düzey başarıya sahip kuruluşlarla çalışmanın avantajlarını biliyor ve gerekli hassasiyeti gösteriyor. Atala’nın renkli kreasyonları, detayları ve tabak süslemeleri de oldukça dikkat çekici ve restoranı farklı kılan özellikler arasında. Ayıca restoranda klasik pişirme tekniklerinin çoğu uygulanıyor. Derin bir leylak yam (yumruları yenen nişastalı bitkiler) eşliğinde, mangarito ile yeşil bakla veya canlı karideslerle çevrili sosisli tambaqui kaburga, Brezilya’nın geniş yemek repertuarının dikkat çeken örnekleri arasında yer alıyor.

8- ARZAK
San Sebastián, İspanya
BASK MUTFAK MİRASI

Yerel malzemelerden en iyi karışım yapılarak, geleneksel yemekler yeni tekniklerle pişiriliyor. Gelenekselliğe duyulan bu saygı, restorana gelen yemek severler kadar yerli halkın da payıyla oluşmuş. Burası restoranın şimdiki sahibi Juan Mari’nin büyük dedesi tarafından açılmış ve 1897’den bu yana hizmet veriyor. Juan Mari pişirmeye bilimsel ve deneysel bir yaklaşım katan dünyanın ilk aşçılarından ve ilk yemek araştırma laboratuvarını açmak için girişimde bulunan isim. Restoranın şefi Elena, kendi yöntemlerini kullanan prestijli bir şef. Efsanevi El Bulli’de, Swissotel İşletme Okulu’nda eğitim almış. Arzak klasiklerinin bir karışımını İngilizlerden de ilham alan yemekler eşliğinde sunuyor. Ancak gerçek ve modern Bask deneyimi için San Sebastian’a gitmeniz gerekiyor.

9- ALINEA
Chicago, ABD
MODERNİST VE SANATÇI YAKLAŞIM

Alinea; sıcak ve soğuk patates, siyah trüf patlaması gibi özel yemeklerin lezzeti ve sunumu ile de dikkat çeken bir restoran. Restoranın şefi Mike Bagale, son 10 yılda mutfak sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Lincoln Park’ta yer alan, Alinea oldukça modern bir restoran. Dekorasyonda kullanılan özel ışıklandırma, duvarların renginin değişmesine imkan tanıyor. Alinea’nın, insanın aklını başından aldığı söylenen ve çığır açan yaklaşık 19 çeşit menüsü var. Tabak hazırlama yöntemleri de oldukça etkili. Dehidrate (suyu çıkarılmış) elmalar ve helyum ile doldurulmuş balonlar dikkat çekici. Yakın zamanda daha ince kreasyonlar içeren yemekler sunulmaya başlansa da, lüks yemeklerin lezzeti ve özel sunumları restoranın en dikkat çekici özellikleri.

10- THE LEDBURY
Londra, İngiltere
SADE BİR LONDRA RESTORANI

Notting Hill semtinin bir köşesine saklanan restoran, ilginç sebze ve otların kökenlerini inceliyor, küçük ölçekli tedarikçiler ağından İngiltere’nin en iyi malzemelerini sağlıyor. Menüyü oluşturmak için şef Greg Austin ve kendisi de ünlü bir şef olan restoranın sahibi Brett Graham birlikte çalışıyor. Graham’ın mutfak yaklaşımı daha çok modern Fransız mutfağı üzerine. Yemek salonu parlak ve sade, hizmet ise rahat bir atmosfer yaratılmasına yardımcı oluyor. Ledbury, dünyanın en iyi 10 restoranı listesine girmiş olmasına rağmen Graham’ın, İngiltere’nin en sevilen restoranlarından birinin değişmesine izin vermeyeceği söyleniyor.

 

LİSTENİN 10 – 50 ARASI EN İYİLERİ

11/ THE LEDBURY Menton, Fransa
12/ VENDOME Bergisch Gladbach, Almanya
13/ NAH Bangkok, Tayland
14/ NARISAWA Tokyo, Japonya
15/ CENTRAL Lima, Peru
16/ STEIREREA Viyana, Avusturya
17/ GAGGAN Bangkok, Tayland
18/ ASTRIDY GASTON Lima, Peru
19/ FAVIKEN Fäviken Järpen, İsveç
20/ PUJOL Mexico City, Meksika
21/ LE BERNARDIN New York, ABD
22/ VILA JOYA Albufeira, Portekiz
23/ RESTAURANT FRANTZEN Stockholm, İsveç
24/ AMBER Hong Kong, Çin
25/ L’ARPEGE Paris, Fransa
26/ AZURMENDI Larrabetzu, İspanya
27/ LE CHATEAUBRIAND Paris, Fransa
28/ AQUA Wolfsburg, Almanya
29/ DE LIBRIJE Zwolle, Hollanda
30/ PER SE New York, ABD
31/ L’ATELIER SAINTGERMAIN DE JOEL ROBUCHON Paris, Fransa
32/ ATTICA Melbourne, Avustralya
33/ NIHONRYORI RYUGIN Tokyo, Japonya
34/ ASADOR ETXEBARRI Atxondo, İspanya
35/ MARTIN BERASATGUI San Sebastián, İspanya
36/ MANI São Paulo, Brezilya
37/ RESTAURANT ANDRE Singapur
38/ L’ASTRANCE Paris, Fransa
39/ PIAZZA DUOMO Alba, İtalya
40/ DANIEL New York, ABD
41/ QUIQUE DACOSTA Dénia, İspanya
42/ GERANIUM Kopenhag, Danimarka
43/ SCHLOSS SCHAUENSTEIN Fürstenau, İsviçre
44/ THE FRENCH LAUNDRY Yountville, ABD
45/ HOF VAN CLEVE – Kruishoutem, Belçika
46/ LE CALANDRE Rubano, İtalya
47/ THE FAT DUCK BRAY İngiltere
48/ THE TEST KITCHEN Cape Town, Güney Afrika
49/ COI San Francisco, ABD
50/ WAKU GHIN Singapur

İLGİLİ HABERLER

• 

  Michelin Yıldızı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!
  Michelin Yıldızı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!
• 

  Galata’nın En Yeni İtalyanı: IL Cortile
  Galata’nın En Yeni İtalyanı: IL Cortile
• 

  Klasik Bir Göçmen Lezzeti: Boşnak Mantısı
  Klasik Bir Göçmen Lezzeti: Boşnak Mantısı
• 

  Karadeniz’den Gelsin: Fırında Hamsili Pilav
  Karadeniz’den Gelsin: Fırında Hamsili Pilav

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.